Menu 0

    Doğançay'ın Çınarlarını ilk kez 19 Haziran 1996'da gördüm- istasyondan yavaşlayarak geçen trenin içinden, sağ tarafta, Doğu'ya doğru; güneş, solumda, yamaç ardına epey devrilmişken. Hemen kavradım; pek de anlamlandıramadan...
    Sonra -daha yazmadan- kurdum onları. 14 Ocak 1997'de zamanları geldi : yazmağa başladım. 15 Mayıs'ta bir kez daha geçtim yanlarından -aralarından- : tam kurduğum gibiydiler. Yazılışları ise (Çiftehavuzlar / Yalıkavak / Karamürsel / Çiftehavuzlar) daha epey süreceğe benziyordu.
    13 Haziran'da, benim gözlerimle, Yıldırım'ın mercekleriyle, ilk kez gittik Doğançay'a.
    İstasyonun tümüyle 'metruk' hâle geldiğini o gün öğrendim : hiçbir tren uğramıyordu Doğançay'a artık; çınarlarsa, tam -yaz başı- doluluklarındaydılar- herşey anlamına uygundu, yani...
    Yıldırım'ın fotografları da öyleydi; 1 Temmuz'da (Edip'de bulunacağını bilerek) arayıp bulduğum 'motto' da öyle -ama, yazmam- süren tıkanmalarla- 4 Temmuz'a kadar uzadı; metni de, aşağıda atacağım tarihte son hâline sokabildim ancak.
    Gecikir ya, her anlamlandırma, hep...
    Oruç Aruoba
    16 Kasım 1997
    Çiftehavuzlar

    Devamı
    Format :Kitap
    Barkod :9789753424851
    Yayın Tarihi :2020-08-17
    Yayın Dili :Türkçe
    Orjinal Adı :Doğançay'ın Çınarları
    Baskı Sayısı :3.Baskı
    Sayfa Sayısı :66
    Kapak :Karton
    Kağıt :Kitap Kağıdı
    Boyut :130 X 195
    Emeği Geçenler :
    Yazar   : Oruç Aruoba
    Grafiker   : Semih Sökmen
    Fotoğrafçı   : Yıldırım Arıcı
    Yazarın Diğer Eserleri
    İlgili Eserler